Ruggeo Deodato yönetmenliğinde, zamanında $ok etmi$, $imdi izlendiğinde bile $ok edicek sahnelere sahip filmdir benim gözümde.
Cannibal Holocaust (1980)
Das Experiment (2001)
Oliver Hirschbiegel yönetmenliğinde bir psikolojik gerilim filmi.
Shoot 'Em Up (2007)
Ba$ka bir filmini izlemediğim, Michael Davis' in filmi.
Hulk vs. Wolverine (2009)
Kendisi kısa fakat etkileyici olmu$. Zira ba$ından sonuna kadar aksiyon durmadan devam ediyor. Bu ayrıntıdan dolayı puanını yüksek vericem. Fakat gelin görünki, Wolverine' i $oparın teki yapmı$lar bence bu filmde. Gelenden gidenden dayak yiyor kendisi. Hani oyununu oynamı$tık biz, etraftaki tüm canlıları öldürüyordu, hani acımasızdı? Hulk' ı herkesi kesip biçen olarak canlandırmı$lar. Bu filmde ayrıca Sabretooth, Deadpool gibi benim sevdiğim karakterleri görmekte mümkün. Zaten kısa olduğu için oturun izleyin, fazla yazmıycam hehe.
The Haunting in Connecticut (2009)
Peter Cornwell' in yönettiği korku-dram filmi.
Wicked Little Things (2006)
After Dark Horrorfest faciası bir film daha.
The United States of Leland (2003)
Leland ki$isinin, öğretmeninden aldığı kitabın kapağına verdiği isimdi filmin ismi. İlk dakikada spoiler verdim böylelikle.
The Uninvited (2009)
Janghwa Hongryeon isimli 2003 yapımlı Güney Kore filminin, Hollywood tarafından yapılmı$ remake' idir kendisi. Bu filmle ilgili bi kaç kötü yorum vardı. Bir kaç saniyeliğine önce kötüyü izleyip sonradan iyiyi izlemenin daha güzel olucağını dü$ündüğümden ötürü, önce bu filmi izledim. Neden böyle yaptığımı bende bilmiyorum sayın seyirciler.
I Love You, Man (2009)
Jason Segel' ın oynadığı filmlerde ve dizide kötü bi$ey görmeyen birisi olarak bunuda sevdim yahu diyebilirim kolaylıkla. Hatta sadece sevmek, eh i$te güzel olmu$ anlamında değil. Baya baya süper film olmu$ bu yahu.
Young People Fucking (2007)
Öncelikle $unu belirtmeliyimki, standart bi film olmadığı için aileyle birlikte izlenmesi sakat olabilir.
The Boat That Rocked (2009)
Ele geçirdiğim gibi tükettiğim ender filmlerden oldu bu film. Hakkında bi tane kötü yazı okumayınca acele etmem gerektiğini dü$ünmü$tüm. Harikulade bir film sayın seyirciler.
Benny's Video (1992)
Her$eyden önce rahatsız bi film bu Benny's Video.
No Country for Old Men (2007)
Film, ismiyle anlatmak istediği sanırım Tommy Lee Jones' un canlandırdığı $erif karakterinin artık teknolojinin gerisinde kaldığı ve artık suçluların ondan ve meslekta$larından daha hızlı ve daha akıllı olduğu.
Haute tension (2003)
Bilmem kaç ülkede yasaklanmı$ bir film. Fakat neden? O kadar gore sahneleri olmadığını dü$ünüyorum, zira filmin sonunda ve içinde bi kaç sahne hariç o kadarda mide bulandıracak bi film değil.
Vicky Cristina Barcelona (2008)
Choke (2008)
Chuck Palahniuk' un oldukça iyi olduğu söylenen, ki benim okuyamadığımdan dolayı üzüldüğüm kitabından uyarlama bir film Choke.
Hellboy Animated: Blood and Iron (2007)
Çok fazla animasyon izlememe rağmen bi kaç cümle yorum yapıcam bu filme.
Coming Soon (2008)
Death at a Funeral (2007)
"Everything's so fucking green!"
Miss March (2009)
Tipik bi Amerikan komedisiyle kar$ı kar$ıyayız.
Perkins' 14 (2009)
After Dark Horrorfest' ten bir film daha. Kesinlikle okullarda eğitim alan genç bünyelere gösterilmesi gerekli olan bi film bence.
Autopsy (2008)
After Dark Horrorfest' ten bi film Autopsy.
This Is England (2006)
Çok iyi olabilecekken iyi olmu$ film.
Public Enemies (2009)
Ünlü bi banka soyguncusu olan John Dillinger' ın hikayesini konu alan film.
Vanishing Point (1971)
Death Proof filminde, bu filmle ilgili "En iyi Amerikan filmi" denmi$ti. Bir Quentin Tarantino filminde bunu duymak filmin yapımcıları için mutlu edici bi ayrıntı olsa gerek. Filmin tagline' ı ise, "It's the maximum trip... At maximum speed".
Million Dollar Baby (2004)
Clint Eastwood dayının filmi. Hem yönetmi$ hemde tüm filmin yarısından çoğunu oynamı$. Sanırım madem yönetiyorum, milletin ağız kokusunu çekiceğime kendim oynıyım bari demi$. İyi de etmi$ ele$tirmiyorum kendisini.
Perfume: The Story of a Murderer (2006)
Her$eyden önce ilginç bir hikayesi var bu filmin. Dikkat çekici olduğu kesin. Patrick Süskind isimli bir yazarın Koku isimli kitabından uyanlanmı$. Kitabı okumadığım için kar$ıla$tırma yapamıyoruz. Yazıyı da bi kaç ki$i yazdığımız için böyle oluyor.
Forgetting Sarah Marshall (2008)
Çekildiği yerlere bakınca yaz filmi gibi duran bu bomba, doğan görünümlü $ahin gibi. Çok iyi, çok.
Quantum of Solace (2008)
James Bond hakkında söylenicek çok $ey var aslında. Boru değil, Quantum of Solace 22.film. Kaç senedir deği$e deği$e günümüze kadar gelmi$ bi aksiyon kahramanı. Aksiyon filmlerinin hastası olmasamda Bond abiye saygım vardır. Kalitelidir çünkü genelde, fakat yapmayın amcalar bu Daniel Craig' ın Bond karakterinde ne i$i var? Adam yakı$mıyo, yakı$madı da. Bi önceki filmde de böyleydi bunda da böyle. Olmadı i$te zorlamanın anlamı yok kanımca. Zira, adam bildiğin Hollandalı ortasaha oyuncularına benziyo. Bilmem kaç yıldır çizilen, süregelen Bond karizmasının ya da dı$ hatları belirgin olan tipine uygun değil. Oyunculuğu çok kötü değil. En azından Pierce Brosnan' ı aratmıyor. En azından benim gibi erkek izleyiciler için bi güzellik yapıyorlar da kızları güzel seçiyolar. Gemma Arterton diye bi hatun oynuyor filmde. Petrole bulandığı sahnede hayata küstüm resmen. Neden öldürdünüzki bi kaç film daha giderdi o kız. Sırıtmamı$tı da Bond' un yanında. Olga Kurylenko ise giderek güzelle$en biri oldu çıktı. Sanki her filminde biraz daha güzelle$iyor. Ama oyunculuk açısından aynı $eyi söleyemeyeceğim. Her filmde aynı keza. Hiç bi deği$iklik yok.
How to Lose Friends & Alienate People (2008)
All the Boys Love Mandy Lane (2006)
Bir gerilim filmiyle kar$ınızdayım.
Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998)
Olmu$ bu film. Çıktıktan uzun bi zaman sonra izleme $ansım oldu. Bi türlü ayarlıyamamı$tım zamanı. Geçen zaman için oldukça üzüldüm bu filmi izlerken. Elimdeki cevher izlenmeden duruyormu$ halbuki.
The Dark Knight(2008)
Bir efsanede daha birlikteyiz. Önceden söliyim, yemi$im Spider Man' ı, Superman' ı. Ben bu ikisinden daha çok severdim Batman' ı çocukken. Hemen herkes Batman abimizin eski serilerindeki filmleri izlemi$tir sanırım. Zaten televizyonlada bile boy göstereli uzun zaman oldu. Hatta benim çocukluğumda gösteriliyordu desem yalan olmaz. Dublajlı halini beğenmek zorunda kalmı$tık o zamanlarda, fakat daha sonraları orjinal hallerini kesilmemi$ sahneleri izledikçe daha bi güzel gelmi$ti. Bahsediceğim filmden önce çekilmi$ olan "Batman Begins" $ahsi dü$üncem çok iyi olmadığı yönündeydi. Belki ben fazla beklentiyle izlemi$tim bilmiyorum.
Conversations with Other Women (2005)
Hangi birinden bahsediyimki? Aaron Eckhart' tan mı, Helena Bonham Carter' dan mı yoksa senaryodan mı? Oyunculuklar dorukta, senaryo zekice, çekimler oldukça atraksiyonlu. Bi film türünün verebileceği her$eyi veren $aheser.
X-Men Origins: Wolverine (2009)
Hotel Chevalier (2007)
Son zamanlarda izlediğim en iyi kısa film. En iyisi konusu anlatmıyımda oturup izleyin bi 10 dakka.
The Shining (1980)
Psikolojik gerilim in temel ta$ı. Sakin ba$layıp sonradan çıldıran filmlerden. gayet ince ve güzel ayrıntılarla donanmı$, hemen her objeyi ya da canlıyı gerilim unsuru olarak kullanabilen bir film.
Easy Rider (1969)
Filmdeki repliklerin çoğunun, filmde de gördüğümüz gibi çekilen esrarın etkisiyle doğaçlama olarak gerçeklemesi çok spontane hareketlere sahne olmu$tur. Çekimler sırasında bir kilodan fazla esrar kullanıldığı iddaa ediliyor.
Jack Nicholson bu filmdeki yardımcı oyunculuk performansıyla Oscar' a aday olmu$ fakat kapıdan son anda dönmü$tür. Kariyerindeki en kısa rollerinden birini oynamasına rağmen muhte$em bir performans çıkarmı$.
Peter Fonda, biraz ayrı ve cool takılıyor filmde fakat onunda oyunculuğu çok iyi. Bir kaç sahnedeki, "durduğum zaman sıkılıyorum, gitmem gerek", "tanrı eğer yoksa onu yaratmak gerekir" gibi büyük sözlere imza atmı$, filmin özetini bir kaç cümleye sığdırabilecek replikler doğaçlamı$. Ve böylece istedimi bilemem fakat senaryoya müdahele etmi$.
Dennis Hopper' a gelince, bu filmin gerek yönetmenliğinde gerekse üçlünün fırlama karakterini süper bir $ekilde oynamasıyla bir deha olduğunu kanıtlamı$. Kendisiyle ilgili söylenicek pek fazla bir $ey bulamadım ben.
Filmin konusuna gelirsek, aslında bir yere ula$madan sürekli yolculuk yapmak isteyen iki ki$inin, (ki bir süre 3 oluyorlar) hikayesini anlatmaktadır. Filmin biti$ sahnesi oldukçe güzel ve $ok edici. Zaten filmde ve tagline da anlatıldığı gibi..
İki genç parayı bulunca Amerika' yı ke$fetmeye ve seyahat etmeye gittiler. Fakat Amerika' yı bulamadılar..
P.s:Bu yazıda hiç bir $ekilde esrar övülmemi$tir. Anlıycağın Fuck The Dope!!
Points:10/10