The Sixth Sense (1999)


M. Night Shyamalan' ın süper filmi. Hem yazıp hem yönetmi$, aslan gibi i$ çıkarmı$ resmen.

Korku filmlerinin hemen hep birbirinin aynı olması derdine kapılan insanlara ilaç gibi gelecek filmdir bu. Bunu bir söyleyelim ba$ta. $unuda söylemeliyimki filmde herhangi bir kurgu hatası yok. Bruce Willis' ın çok iyi bir performans ortaya koymadığı doğru. Fakat kesinlikle kötü değil. Orta sınıf gibi olmu$ o kadar. Haley Joel Osment, Cole karakteriyle harikalar yaratmı$ zaten. Belkide bunun gölgesinde kalmı$ olabilir. Zira el kadar çocuk ya$ına ba$ına bakmadan bu kadar iyi rol yapabiliyormu$ bunu öğrenmi$ olduk bu filmde. Özellikle okulda çizdiği resmi anlatıp, "tornavidayla ölen bir adam çizdim, annemi çağırdılar. $imdi ise gökku$ağı çiziyorum" repliği cidden $ahane. Toni Collette ise Cole' un annesi rolunde fena değil fakat bir kaç sahnede resmen batmı$ yahu. Ve, ve, ve Mischa Barton' un bundan bir 10 yıl kadar önce aslında $imdiki kadar güzel olmadığını öğrendik. Zaten kuru kara bir$ey olarak kaldı kızcağız. Çok üzmü$ler sanırım onu. Neyse hemen filme dönüyorum.

Filmin aralarda ölülerin girdiği sahnelerde bir gerilme ya$anıyor evet. Fakat bu gerilmeler o kadar güzel serpi$tirilmi$ki filme, insan hayran kalıyor resmen. Ölülerin arasında, Cole' u odasına çağıran, babamın silahını gösteriyim sana diyen çocuk arkasını döndüğü anda saniyelik bir dumur ya$attı mesela bana. Bruce Willis' ın filmin ba$ında öldüğünü anlamak için aslında o kadar zeki olmaya gerek yok. Zira bir çok i$aret var aslında, sadece böyle bir olayın olma ihtimali çok dü$ük gibi durduğu için insanları ters kö$eye yatırdığını dü$ünüyorum. Bruce Willis ölürmü lan hiç? diye bir sorunun cevabı belli sonuçta. Fakat öyle olduğunu bilip izlediğinde bile herhangi bir kurgu hatası bulamıyor insan. O kadar özenle yapılmı$ ve anlatımı o kadar güzelki filmin, insan sıkılmıyor hiç. Kitap okurken ba$ından kalkamamak gibi sanırım.

Points:9/10


About this entry


0 yorum: